İmzalı ücret bordrosuna rağmen, hâkim re’sen gerçek ücreti araştırabilir mi?

Print Friendly, PDF & Email

Uygulamada prim ve vergi yükümlüğünden kaçınmak maksadıyla, ücret pusulaları ve banka kayıtlarına gerçek ücretin yansıtılmadığı, işçilerin ise, işsiz kalma endişesi ile ücretin eksik gösterildiği hesap pusulalarını imzaladığı bir realitedir. Ücret miktarını ispat yükümlüsü işçi olmakla birlikte, yüksek mahkeme uzun zamandır işçinin gerçek ücret miktarını her türlü delille ispat edebileceğine karar vermekte ve bu hâkimin konuda re’sen araştırma yetkisinin bulunduğu da kabul edilmektedir (BAYCIK, Gaye, 2016 Yılı Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi, s.201; Yargıtay 7. HD.27.4.2016 T., E.2015/1650., K.2016/9553).

Yüksek mahkeme, “işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinden bulunan “Kazanç Bilgisi Sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceğini sorulmalı” ifadesine yer vermektedir Yargıtay 22. HD.9.5.2016 T., E.2015/6841., K.2016/13823).

Yargıtay’ göre, “Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, dosyaya ibraz edilen bordroların davacının imzasını taşıdığı, bazı aylarda hiç fazla mesai tahakkuku bulunmadığı, bir kısım aylar bakımından ise farklı saat ve miktarlar için tahakkuk bulunduğu görülmektedir. Bu itibarla, davacının imzasını taşıyan ve fazla mesai tahakkuku bulunan ayların, fazla mesai hesabında dışlanması gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçeyle fazla mesai tahakkuklarının ücretin parçası kabul edilmesi hatalı olup, bozma sebebidir” (Yarg.9HD.8.5.2017 T., E.2017/4779, K.2017/8122).

Yargıtay başka bir kararında, “İlke olarak bordrolarda tahakkuk var ise ve imzalı ise daha fazla mesai yapıldığı belgeyle kanıtlanmadığı sürece fazla mesai ve tatil ücret alacaklarının reddi isabetlidir. Ancak dairemizin yerleşik uygulaması gereği ücretin bir kısmının bordroda fazla mesai alacağı olarak gösterilmesi (bordro hilesi) bordroda görünen miktarların maktu olması veya ücret miktarının ihtilaflı olması halinde işçinin tanık beyanlarıyla ispat ettiği fazla mesai ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücret alacağının hesaplanarak hüküm altına alınmasıdır. Bu durumda bordro hilesi bulunmadığı takdirde ödenen miktarların dışlanması değil mahsubu yoluna gidilmelidir (Yarg.9HD.5.07.2018 T., E.2015/21075, K.2018/14840).

Sonuç olarak, Yargıtay, imzalı ücret bordrosunun bulunmasına rağmen, gerçek ücretin hâkim tarafından re’sen araştırılabileceğine hükmetmiştir. İşyerinde her ay değişen sürelerle fazla çalışma tahakkuku, UBGT (Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günleri) ücreti gibi ödemelerin yapıldığını gösteren ücret bordrolarının düzenlendiği, ancak sürekli olarak aynı maktu ödemenin yapılmasını “bordro hilesi” olarak nitelendirmekte ve işçiye her ay ödenen maktu miktarın, aslında işçinin gerçek temel ücreti olduğuna, dolayısıyla ispatı halinde, fazla çalışma, hafta tatili ve UBGT ücretlerinin ayrıca hesaplanması gerektiğine karar vermektedir.

Yazar | 2019-01-02T06:49:26+03:00 2 Ocak 2019|Kategoriler: Çarşamba'nın Sorusu|Tags: |0 Yorum

Bir Cevap Yazın