İşçinin iş seyahatinde yaptığı harcamalar dolayısıyla elde ettiği bonus milleri işverene iade etmek zorunda mıdır ?

Uygulamada işverenler iş ilişkisi kapsamında işçileri mutat çalışma yeri dışında başka bir yere geçici olarak görevlendirebilmektedirler. Bu kapsamda yurt içi ya da yurtdışına iş seyahatleri dolayısıyla gönderilen işçilerin bir takım zorunlu giderlerinin karşılanması da gerekmektedir. Örneğin yurtiçi görevlendirmelerde yol, yemek ve konaklama giderleri yurtdışı görevlendirmelerde ise, pasaport harcı, yurtdışı çıkış harcı, vize ücreti, seyahat sağlık

Rapor süresi içinde yapılan fesih bildirimi ne zaman hüküm doğurur?

Fesih, iş sözleşmesini derhal yada belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1]. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır. Fesih açıklamasında yazılı bildirim şartı, daha önce sadece İş Kanununun 25/2 (Mülga İş Kanunu m.17/II) bendine

Yıllık izin kullandırıldığı izin formları ile ispat edilebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nda, işçinin işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olmak kaydıyla, yıllık izne hak kazanabileceği ve buyurucu bir hüküm olarak da yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği belirtmektedir (m.53)[1]. İş Kanununa göre, yıllık izin hakkını düzenleyen hükümlerine göre, bu hakkın izin olarak kullanılması şarttır.

SGK’ya gerçeğe aykırı çıkış kodu ile bildirim yapılması işçinin kişilik haklarının ihlali sayılır mı?

Fesih, iş sözleşmesini derhal yada belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1]. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır. Fesih açıklamasında yazılı bildirim şartı, daha önce sadece İş Kanununun 25/2 (Mülga İş Kanunu m.17/II) bendine

Avans izni verilen işçi işyerinden ayrılırsa, kullandığı izin mahsup edilebilir mi?

Dinlenme Hakkı” Anayasa ile güvence altına alınmış haklardandır. Anayasamızın 50. Maddesi “Dinlenmek çalışanların hakkıdır” ifadesine yer verdikten sonra, yıllık izin hakkı ile hafta tatili ve bayram tatili haklarını ayrıca vurgulamıştır. Bu sebeple Anayasal bir hak olan dinlenme hakkından vazgeçilemez. Ayrıca yasal zorunluluğun ötesinde, Çalışanları yorgunluk ve onun beraberinde getireceği dikkatsizlik sonucu uğrayabilecekleri iş kazalarından korumak,

Hangi Durumda Cumartesi Günü Yıllık İzin Süresinden Sayılmaz?

Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında, izin süresine rast­layan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri izin süresinden sayıl­maz (İşK m. 56/5; Yönetmelik m.6). Başka bir deyişle, yıl­lık izin süresi içindeki hafta ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz ve dikkate alınmaz. Dolayısıyla, bu yasal tatil günleri, işçinin hak kazandığı yıllık ücretli izin süresine eklenmelidir.

İşçinin asıl işinin dışında ikinci bir işte çalışması engellenebilir mi?

Ekonomik zorluklar nedeniyle işçilerin ek gelir elde etmek için ikinci bir işte çalıştıkları uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, haftalık azami çalışma süresi olan 45 saati geçmemek kaydıyla işçilerin asıl işinin dışında ikinci bir işte çalışmasını yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır. Uygulamada kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin birden fazla işyerinde

24 saat çalışma ve 24 saat dinlenme sisteminde işçi hafta tatiline hak kazanabilir mi?

Uygulamada işin niteliğinden kaynaklanan bazı işlerde 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinin uygulandığı bilinmektedir. İşin niteliğinden kaynaklanan bu tür çalışma biçimleri özellikle benzin istasyonları, radyolink istasyonları, yangın kuleleri ve free shop gibi 7/24 saat işletilen işyerlerinde yaygın olarak görülmektedir.

İşçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmama eyleminde hatırlatma kaç kez tekrarlanmalıdır?

4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II. Bendinin (h) alt bendine göre, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi işveren açısından fesih için haklı bir sebeptir. Bilindiği üzere; davacı işçi, iş görme edimini işverenin emir ve talimatlarına uygun olarak yerine getirmekle mükelleftir. Ne var ki, işverenin talimatları işçinin eğitimi, yeteneği, fiziksel

Mağaza çalışanlarının bazı ürünleri satın almak için kendilerine ayırması haklı fesih nedeni midir?

İşçi, iş görme edimini işverenin emir ve talimatlarına uygun olarak ve sadakat duygusu için de yerine getirmekle yükümlüdür. Sadakat borcu, iş ilişkisinin karşılıklı borç doğuran kişisel bir ilişki olmasının doğal bir sonucudur. Sadakat borcunu ihlal eden işçi davra­nışlarının neler olabileceğinin önceden belirlenmesi ve tek tek sayılması mümkün değildir. İş Kanunu’nun 25 inci maddesinin II. bendinin

Load More Posts