Çalışma koşullarında esaslı değişikliğin işçiye mail olarak bildirilmesi yeterli midir?

İş hukukunun en tartışmalı alanlarından biri çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, en nihayet işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin ortaya konulmasıdır. İş hukuku, işçi hakları yönünden sürekli ileriye yönelik gelişimci bir karaktere sahiptir. Bu anlayıştan hareket edildiğinde, işçinin haklarının iş ilişkisinin devamı sırasında daha ileriye

İstifa dilekçesini onaylayıp işleme koyan işveren, işçiden ihbar tazminatı isteyebilir mi?

İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmektedir. İs­tifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez[1]. İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uy­gun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işve­rence

12 saat çalışıp 24 saat dinlenen işçi hafta tatiline hak kazanabilir mi?

Uygulamada işin niteliğinden kaynaklanan bazı işlerde 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinin uygulandığı bilinmektedir. İşin niteliğinden kaynaklanan bu tür çalışma biçimleri özellikle benzin istasyonları, radyolink istasyonları, yangın kuleleri ve free shop gibi 7/24 saat işletilen işyerlerinde yaygın olarak

Sözleşme imzalanmasına rağmen işe alınmayan işçi, sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk kapsamında zararlarını talep edebilir mi?

İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş gör­meyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir (İşK m.8). İş sözleşmesi tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade bildiri­minde bulunmaları ile meydana gelir. Ancak, iş sözleşmesinin geçerli olabil­mesi için tarafların iş sözleşmesi yapma ehliyetine sahip

İşçinin bir yakınının işveren vekiline hakaret etmesi haklı fesih nedeni midir?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-(d) bendi uyarınca, iş­çinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söyle­mesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyele­rinden birine veya işverenin diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Ayrıca madde hükmüne

Bayram günü çalıştırılan işçiye ücret yerine idari izin verilebilir mi?

2429 sayılı Ulusal Bay­ram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda düzenlenmiştir. Buna göre, 1923 yı­lında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü “Ulusal Bayramdır” (2429/m.1). Bunun dışındaki resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü “genel tatil günleri” olarak kabul edilir. A) Ulusal Bayram günü; 29 Ekimdir. Bu günde özel işyerlerinin ka­pan­ması zorunludur. 28 Ekim saat: 13.00’den

İşçiye yaptırım uygulanmadan önce gözetilmesi gereken hususlar nelerdir?

İş ilişkisinde, işverenin düzenleme yapma, yönetim ve disiplin yetkileri bulunmaktadır. İşverenin geniş anlamdaki yönetim yetkisinin en uç noktası olan disiplin yetkisi, belirli koşullarda, kural­lara uymayan işçilere disiplin yaptırımları uygulama yetkisi olarak or­taya çıkar[1]. 4857 sayılı İş Kanunda belirtilen haller dışında işçiye disiplin cezası uygulanabilmesinin hukuki dayanağı olabilecek olan işyeri iç yönetmeliği ile getirilecek düzenlemelerin denetiminin

Askerlik ödevi sonrası işe alınmayan işçi, işe iade davası açabilir mi?

Kişilerin askerlik görevini yerine getirmek için işlerinden ayrılmaları ile askerlik ödevi sonrası hangi şartlarda işe tekrar başlayacakları hususu hem 4857 sayılı İş Kanunu’nda hem de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Özellikle işçilerin asker dönüşü çalıştıkları işyerinde tekrar çalışabilmeleri için getirilen düzenleme bir anlamda iş güvencelerinin sağlanmasını amaçlamaktadır. İşçilerin askerlik ödevi sonrası hangi şartlarda işe

Beyaz yakalı işçilere asgari ücret artış oranının altında zam yapılması, haklı fesih nedeni midir?

Son yıllarda asgari ücret artış oranlarının yüksek seviyede belirlenmesi ile birlikte mavi yakalı işçilerle beyaz yakalı işçiler arasındaki ücret makasında ciddi anlamda daralma meydana gelmiştir. Bu durum işyerinde iş huzuru ve iş barışını olumsuz etkilemekte ve beyaz yakalı işçileri başka iş arayışına sevk etmektedir. İşverenlerin özellikle nitelikli beyaz yakalı işçileri elinde tutmak için belirleyeceği ücret

Deneme süresi içinde istifa eden işçiden cezai şart ve eğitim gideri istenebilir mi?

İşe alınan ve sürekli bir işte belirli veya belirsiz süreli bir iş sözleşmesi ile işe başlayan işçi ve bunu çalıştıran işveren için 4857 sayılı İş Kanunu’nda (m.15/1) “süresi en çok iki ay” olarak belirlenen bir deneme süresi öngörülmektedir. Taraflar kendi aralarında yapacakları bir anlaşma ile deneme süresini daha kısa tutabilirler; ama Kanunda yazılı sürelerin üstüne

Load More Posts