Kalabalık çalışanlar (crowded employees) iş hukuku kapsamında mıdır?

İşletmeler dünyada yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler ve küreselleşme dolayısıyla uluslararası arenadaki çetin rekabet koşulları ne­deniyle varlıklarını idame ettirebilmek için yeni çalışma tür ve biçimlerine yönelmişlerdir. Çalışma hayatındaki değişiklik anlayışı, çalışanların sosyal arzuları ile işletmelerin zorunlulukları arasındaki dengeyi sağlamaya dönük yeni esnek çalışma biçimlerini ortaya çıkarmıştır[1]. Bu kapsamda son yıl­larda hızla yaygınlaşan crowdworking (kalabalık çalışma) modeli

İşçi ve işverenin bildirimsiz fesih hakkı sözleşmeler ile ortadan kaldırılabilir mi?

Fesih, iş sözleşmesini derhal ya da belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1]. Bildirimsiz feshin amacı, iş ilişkisinin objektif iyiniyet kurallarına göre, sürdürülmesinin mümkün olmaması halinde, taraflardan her birine sözleşmeden kurtulma imkanı sağlamaktır. Bildirimsiz feshin gerçekleşebilmesi için taraflardan birinin haklı bir nedene dayanarak karşı

İş sözleşmesinin devri işçi tarafından kabul edilmezse, bu durum iş koşullarında esaslı değişiklik sayılır mı?

Yargıtay’a göre, “İş sözleşmesinin rızaya dayalı devri (iradi devir), işveren değişikliğine yol açan işçi geçişinin özel görünüm biçimlerinden birisini oluşturmaktadır. İş sözleşmesinin devri, sözleşmeyi devredenin, sözleşmeyi devralanın ve sözleşmede kalan taraf sıfatıyla işçinin dahil olduğu üç köşeli bir sözleşme şeklinde gerçekleştirilebileceği gibi sözleşmeyi devreden ve sözleşmeyi devralan arasında aktedilen bir devralma sözleşmesine işçinin sonradan yazılı

İşçiye verilen ilk ihtardan sonra yeni bir yükümlülük ihlali olmamışsa, iş sözleşmesi ilk ihtara dayanılarak feshedebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesini düzenleyen 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri sırasıyla, iş sözleşmesi feshinin geçerli bir sebebe dayandırılmasını, feshin usulünü, itirazı ve geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçlarını düzenlemiştir. 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin bi­rinci fıkrasında, otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerleri ile burada belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan

İş sözleşmesinin fesih yetkisi disiplin kuruluna verilmesine rağmen, işveren fesih yapabilir mi?

Fesih, iş sözleşmesini derhal ya da belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1]. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınan ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanı olarak kabul edilmektedir. Fesih bildirimi kural olarak, belirli bir şekle tabi değildir. Bu bağlamda fesih

İşverenin bir kısım işçisine kişisel ni¬telikte ücret zammı yapması ayrımcılık ve eşitsizlik sayılır mı?

İş hukukunda eşitlik ilkesi, işverenin yönetim yetkisini sınırlayan ve biçimlendiren bir kurum olup birbiri ile ilişkili iki bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenler, dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal dü­şünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzer ayırımcılık temellerine dayalı olarak işçiler arasında farklı işlem ve etki yasağı anlamına gelen “ayırımcılık yasağı” ile ayırımcılık temellerine dayanmaksızın aynı

İş sözleşmesi devrinde devredenin devirden önceki işçilik alacaklarından birlikte sorumluluğu var mıdır?

İş sözleşmesinin devri konusu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429 uncu maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Hizmet sözleşmesi, ancak işçinin yazılı rızası alınmak suretiyle, sürekli olarak başka bir işverene devredilebilir. Devir işlemiyle, devralan, bütün hak ve borçları ile birlikte, hizmet sözleşmesinin işveren tarafı olur. Bu durumda, işçinin, hizmet süresine bağlı hakları bakımından, devreden işveren yanında işe

İşçinin işe devamsızlığını haklı kılan nedenler nelerdir ?

İşçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni ol­maksızın İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi hali de­vamsızlık olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu‘nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa her­hangi bir tatil gününden

Yıllık ücretli iznini kullanan işçinin ihbar önel ücreti peşin verilerek iş sözleşmesi feshedilebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 59 uncu maddesine göre, “İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği ta­rihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete iliş­kin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde 17 nci maddede

Genel Tatil olan 1 Ocak günü tam gün çalışmayan işçiye ücreti nasıl ödenir?

2429 sayılı Ulusal Bay­ram ve Genel Tatiller Hakkında Kanuna göre, yılbaşı günü “genel tatil günü” olarak kabul edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63’üncü maddesinde ise, “Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir”. Aynı

Load More Posts