Sözleşme imzalanmasına rağmen işe alınmayan işçi, sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk kapsamında zararlarını talep edebilir mi?

İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş gör­meyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir (İşK m.8). İş sözleşmesi tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade bildiri­minde bulunmaları ile meydana gelir. Ancak, iş sözleşmesinin geçerli olabil­mesi için tarafların iş sözleşmesi yapma ehliyetine sahip

Avans izin kullanan işçi işyerinden ayrıldığında, kullandığı izin mahsup edilebilir mi?

İş mevzuatında avans izni düzenleyen doğrudan bir hü­küm bulunmamaktadır. Dolayısıyla avans iznin nasıl kullandırılacağı konusu belirsizdir. Bu konuda doktrinde farklı görüşler ileri sürülmektedir. Nitekim bir görüşe göre, “yıllık ücretli izne henüz hak kazanamamış işçiye, işve­re­nin kendi inisiyatifi veya işçinin talebi ve işverenin onayı ile gelecek yıl üc­retli izninin kullandırılması, Kanunda belirtilen bir hakkın işçilere

Çalışılmayan tatil günlerinde iş arama izni verilebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 27 nci maddesine göre, işçiye bildirim süresi içinde iş arama imkânı tanınmıştır. Bu kapsamda, işverenler bildirim süreleri içinde, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatlerin içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin sü­resi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş

İşçinin temel ücreti düşürülüp, ücret eklerinin artırılması esaslı değişiklik sayılır mı?

4857 sayılı İş Kanunu, yasal olarak günlük ve haftalık çalışma sürelerinin daha aşağı sınırlara indirilmesi, işverene düşen herhangi bir yükümlülüğün yerine getirilmesi ya da yasa hükümlerinden birinin uygulanması nedenlerine veya sonuçlarına dayanılarak her ne şekilde olursa olsun işçi üc­retlerinden indirim yapılamayacağını hüküm altına almıştır. İşveren, ücret şartlarında tek yanlı değişiklikler yapamaz. Böyle bir de­ğişiklik söz

İşverence ücretlerin düzensiz ve gecikmeli ödenmesi haklı fesih nedeni midir?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 nci maddenin ilk fıkrasında, ge­nel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Ücret; ku­ral olarak alacaklısı olan işçiye ödenmelidir. Bu bakımdan işveren, ücreti iş­çiden başkasına ödemişse borçtan kurtulmuş olmaz. İşveren, ücreti örneğin, işçinin eşine ya da kardeşine ödemiş

İşçinin mahkumiyete dayalı devamsızlığında fesih için bildirim süresi kadar beklenmeli midir?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/V numaralı bendinde işçinin gö­zaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın aynı Kanunun 17 nci maddesinde sayılan bildirim önellerini aşması halinde, işveren işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir. Ancak, işçinin kıdem taz­mi­natı şartları oluşmuşsa ödenmesi gerekir. Örneğin, 5 yıllık hizmeti olan bir işçi, işyeri dışında işlediği bir suçtan dolayı tutuklanıyor ve

İşveren asgari ücret oranının altında zam yaparsa, işçiye fesih hakkı doğar mı?

4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü ki­şiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmış ve ücretin kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödeme olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin

Mesai saatleri dışında kişisel gelişim eğitimi verilen işçi fazla çalışma ücreti talep edebilir mi?

Uygulamada işverenlerin, işçilerin performansını artırmak, işçilere nitelik kazandırarak iş verimliliğini yükseltmeyi amaçlayan eğitimler organize ettiği görülmektedir. Ancak, işçilerin bilgi ve performansının artırılması ve kişisel gelişiminin sağlanması amacıyla yapılan bu eğitimlerin işyerinde iş akışının bozulmaması amacıyla bazen de mesai saatleri dışında yapıldığı bilinmekte ve bu durum tartışma yaratmaktadır. Böylesi durumlarda işçi fazla çalışma ücreti talep edebilmekte

İşçinin işyeri kıyafetlerini giymemesi haklı fesih nedeni midir?

Uygulamada işverenler yönetim hakkı kapsamında işyerinde düzeni sağlamak amacıyla -iş sağlığı ve güvenli kapsamında giyilmesi zorunlu olan kişisel koruyucu kıyafetlerin dışında- tek tip kıyafetlerin giyilmesini zorunlu tutmakta ve bu konuda ya kıyafet prosedürü yayınlamakta ya da işyeri iç yönetmeliklerine yahut disiplin yönetmeliklerine kılık kıyafet kurallarına dair hükümler yerleştirilebilmektedir. Bu uygulama genel olarak işyerinin prestiji ve

İşçi hakkında adli kontrol tedbiri uygulanması haklı fesih nedeni midir ?

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/IV maddesine göre, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması hallerinde, işe devamsızlığı aynı Kanunun 17 nci madde­sindeki bildirim sü­relerini aşması durumunda işverene iş sözleşmesini derhal feshetme yetkisi vermiştir. Gözaltı ve tutukluluk süresi bildirim önellerini aşmadıkça iş sözleş­mesi işverence derhal feshedilemez. Gözaltı veya tutukluluk süresi içinde işçiye ücret öden­mez, sigorta primi yatırılmaz. Bildirim

Load More Posts