Kalabalık çalışanlar (crowded employees) iş hukuku kapsamında mıdır?

Print Friendly, PDF & Email

İşletmeler dünyada yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler ve küreselleşme dolayısıyla uluslararası arenadaki çetin rekabet koşulları nedeniyle varlıklarını idame ettirebilmek için yeni çalışma tür ve biçimlerine yönelmişlerdir. Çalışma hayatındaki değişiklik anlayışı, çalışanların sosyal arzuları ile işletmelerin zorunlulukları arasındaki dengeyi sağlamaya dönük yeni esnek çalışma biçimlerini ortaya çıkarmıştır (İNCİROĞLU, Lütfi, Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, Legal Yayınları, 2011, s.4). Bu kapsamda son yıllarda hızla yaygınlaşan crowdworking (kalabalık çalışma) modeli özellikle gelişmiş ülkelerde gündem oluşturmaya başlamıştır.

Crowdworking çalışma modeli hizmet talep edenler ile hizmet sunucularının internette buluştukları platform ekonomisinin bir parçası olarak görülmektedir. İnternet bazlı platformlar üzerinden firmalar, platformun tescilli elemanları; yani crowdworker tarafından üstlenilebilecek işler teklif ediyor (crowdsourcing) ve bunun karşılığında yine platformlar aracılığıyla da ücret ödüyorlar.  Genellikle talep edilen işler, tasarım, metin üretme veya verilerin sınıflandırılması gibi mikro görevler olabileceği gibi, programlama işi gibi talepleri daha yüksek olan makro görevler de olabiliyor. Örneğin bu alanda Alman platformlarından biri, clickworker.de., şu anda bir milyonu aşkın crowdworker çalıştırıldığı belirtiliyor (https://www.deutschland.de/tr/topic/ekonomi/almanyada-crowdworking-gelecegin-is-dunyasi-mi). Artık firmalar kadrolu eleman ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla internet ağı üzerinden temin ediyorlar. Üstelik crowdworker’ler her yerde ve her zaman kendi istedikleri gibi çalışabiliyorlar. Ancak ne var ki, bu yolla hizmet sunan kişiler sosyal güvenceden de mahrum kalıyorlar.

Federal Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, 2017’de hazırladığı bir Araştırma Raporunda crowdworking konusu incelenmiş ve şu sonuca varılmıştır: “Bazıları bunu bir iş olgusu olarak değerlendirirken, bazıları da  daha şimdiden iş piyasasında esaslı bir dönüşüm potansiyeli olarak görüyor“ (https://www.deutschland.de/tr/topic/ekonomi/almanyada-crowdworking-gelecegin-is-dunyasi-mi).

Kalabalık çalışma özellikle kolay ve basit karakteri nedeniyle gençleri cezbediyor. Çalışanlar bunu gelir getirici ikinci bir iş olarak görürken, ev hanımları veya emekliler de bu mikro platformlarla gelirlerini artırmak için genellikle bu tür platformları kullanıyorlar.

Başta; AppJobber, Workhub, Clickworker, CastingWords, Crowdtap, Amazon Mekanik Türk, Streetspotr, CloudCrowd, Gigwalk, ShopScout, Online Micro İş İlanları, Mikrodalga ve Kalabalık olmak üzere bir çok platform kalabalık işleme faaliyetinde bulunuyor. Nitekim, kitle kaynak kullanımı için en ünlü örnek Wikipedia olarak biliniyor. Bu platform, makaleleri toplayan, güncelleyen ve bakımını yapan yazarların ve editörlerin çalışmaları ile besleniyor. Bu bağlamda kitle kaynak kullanımı ile ilgili de temel bir ilkeden bahsediliyor. “Daha fazla zihin tek bir taneden daha fazlasını bilir”. Böylece bir kitle, bir projeyi canlandırmak için bilgeliklerini ve deneyimlerini birleştirir. (https://translate.google.com/translate?hl=tr&sl=en&u=http://www.crowdworker.com/what-is-crowdworking-crowdsourcing/&prev=search).

Bununla birlikte, işverenin iş organizasyonu kapsamında olmayan, süre, yer ve talimat alma bakımından serbestçe hareket eden bu kişiler, iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku kapsamı dışında değerlendiriliyor. Çünkü crowdworking çalışma modelinde bağımlılık unsurunun sınırlı oluşu ve çalışanların işi nerede ve nasıl ifa edeceği konusundaki serbestliği bu kişilerin bağımsız çalışan olduğunu gösteriyor. Nitekim iş hukukunda iş sözleşmesi ile iş görme sözleşmesini birbirinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık olarak biliniyor. Teknolojik gelişmelerle gündeme gelen ve yeni çalışma biçimlerinden birisi olan kalabalık çalışma (kitle kaynak kullanımı), ekonomik hedeflere ulaşmak için bir yöntem olarak kabul ediliyor. Belki ilerleyen zamanlarda uzaktan çalışma biçimi olarak iş hukuku kapsamında değerlendirilebileceği de öğretide tartışılıyor (YAYVAK NAMLI, İrem, SİCİL, 2019/42, s.136 vd.).

Bir Cevap Yazın