Kötüniyet tazminatına hak kazanabilmek için işçinin uğradığı zararı ispatlaması gerekir mi?

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” (m.2). Ancak, maalesef uygulamada özellikle işçi-işveren ilişkilerinde sıkça rastladığımız kötüniyetli davranışlar ve bunun sonuçları iş uyuşmazlıklarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Özellikle taraflar fesih hakkını kullanırken objektif iyiniyet kurallarına aykırı davranmakta

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçi kötüniyet tazminatından yararlanabilir mi?

İş sözleşmesinin taraflı olan işçi ve işverenden haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uygun davranmaları beklenir. Ancak maalesef iş ilişkilerinin zaman içinde bozulmaya başlamasıyla birlikte uygulamada kötüniyetli düşüncelerin eyleme dönüştüğü görülmektedir. Örneğin, işçinin bir takım haklarını aramak için adli ya da idari makamlara başvurması nedeniyle, işverenin iş sözleşmesini feshetmesi kötüniyetli feshi ve sonucunda