İşçiden Raporlu Olduğu Süre İçinde Savunması İstenebilir mi?

İşçinin hastalık, kaza veya gebelik ve doğum sebebiyle istirahat raporlu olduğu süre iş sözleşmesinin askıda olduğu süre olarak kabul edilmektedir. Bu süre içinde işçinin iş edimini sunma işverenin de ücret ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Askı süresi (istirahat raporlu) içinde işçi Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği alır. İşçi raporlu iken iş görme borcuna bağlı olarak

Deneme süresi içinde işçinin hastalanması veya kazaya uğraması halinde deneme süresi uzatılabilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 15 inci maddesinde düzenlenmiş olan deneme süresi, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde olduğu gibi belirli süreli iş sözleşmelerinde de geçerlidir. Deneme süresi 4857 sayılı Kanuna göre en çok iki ay olabilir. Deneme süresinin uzun bir süre olarak belirlenmesi işçinin aleyhine bir durumdur. Bunun için yasa koyucu deneme süresinin üst sınırını belirlemiştir. Ancak toplu

İşçi talep etmese de işveren iş arama iznini kullandırmak zorunda mıdır?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 27 nci maddesine göre; Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatlerin içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini

İstifa dilekçesini onaylayıp işleme koyan işveren, işçiden ihbar tazminatı isteyebilir mi?

İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmektedir. İs­tifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez[1]. İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uy­gun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işve­rence

SGK işten ayrılış bildirgesi verilmeden ihtiyari arabuluculuk görüşmesi yapılması hukuka uygun mudur?

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na göre arabuluculuk; sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü

İşçinin “…Bana verilen zam oranını insan kaynaklarına iade ediyorum” şeklinde mail atması haklı fesih nedeni midir?

4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan işçinin işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması haklı fesih nedenidir. Bu davranış sadece işverene değil vekillerine de yapılsa aynı sonucu doğurur. Başka bir deyişle, işveren ya da işveren vekillerinin onur ve saygınlığına

İşçiye hak ettiği tazminatların derhal ödeneceğini söyleyerek istifa dilekçesi alınması işveren feshi midir?

Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24’üncü maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı

İşyerine gittiği halde iş görme borcunu ifaya hiç başlamayan bir işçi devamsızlıkta bulunmuş sayılır mı?

İşçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni ol­maksızın 4857 sayılı İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi hali de­vamsızlık olarak tanımlanabilir. Devamsızlığın ispat yükü işverene aittir. İş­veren devamsızlık olgusunu tuttuğu tutanaklar, çektiği ihtarnameler, işyeri kayıtları ve tanıklar aracılığı ile kanıtlayabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin

4857 sayılı İş Kanunu’nda işçilerin sağlık ve güvenliğini korumayı amaçlayan 5 temel düzenleme?

İş hukuku alanında dünyada yapılan ilk düzenleme, 1802 yılında İngiltere'de dokuma sanayiinde çalışan çocuk işçilerin iş süreleri ve çalışma şartları bakımından korunmasını öngören ve günlük çalışma sürelerini 12 saat ile sınırlandıran Kanun, olarak kabul edilmektedir. Görüleceği üzere, çalışma hayatında yapılan ilk yasal düzenleme ücretlerin iyileştirilmesi ile ilgili değil, çalışma sürelerinin sınırlandırılması ile ilgilidir. Çünkü insanın

Kıdem tazminatı tavanını aşan ödeme yapılması kamu ve özel sektör işverenleri bakımından nasıl sonuç doğurur?

Her yıl ocak ve temmuz aylarında iki kez artırılan kıdem tazminatı tavanı memur maaş katsayısının artmasıyla birlikte yeniden belirlenmektedir. Bu kapsamda, Hazine ve Maiye Bakanlığı 07.07.2025 tarih ve 27998389-010.06.02 nolu Genelgesinde 1 Temmuz 2025 tarihinden 31 Aralık 2025 tarihine kadar geçerli olacak kıdem tazminatı tavanını 53.919,68 TL olarak belirlemiştir. Peki, kıdem tazminatı tavanı hangi ölçütler esas

Load More Posts