İşveren, işçiye tahsis edilen ofis, masa, dolap gibi alanları arayabilir mi?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.01.2018 tarihli ve 2017/3017 E., 2018/99 K. sayılı kararı ile işçinin onayı olmadan işyerinde işçinin kullanımına özgülenen ofis, masa, dolap gibi alanların işveren tarafından aranmasını işçinin özel yaşamına yönelik müdahale saymıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna göre, “Genel olarak işçinin işyerinde kullanımına özgülenen ofis, masa, dolap gibi alanların işveren tarafından aranması,

İşverenin sigara içmeyen işçiye ekstra izin hakkı tanıması ayrımcılık sayılır mı?

Eşitlik ilkesinin temelinde adalet ve hakkaniyet düşüncesi vardır (Süzek, İş Hukuku, s.472.) Hukukumuzda eşitlik ilkesinin pozitif dayanakları Anayasamızın 10 uncu ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5 inci maddesinde yer almaktadır. Nitekim Anayasaya göre, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve

Yazar | 2018-08-22T09:56:01+03:00 22 Ağustos 2018|Kategoriler: Çarşamba'nın Sorusu|0 Yorum

Yeni işverenin işçiyi eski işini terke teşvik etmesinin (ayartması) hukuki yaptırımı var mıdır?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 23 üncü maddesine göre, “Süresi belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş olan işçi, sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu suretle feshinden ötürü, işçi, kendisini ayartan yeni işverenle birlikte sorumludur”. Bu durumdaki işveren haksız

Kusurlu davranışı ile kendi ölümüne sebep olan işçinin yasal mirasçılarına kıdem tazminatı ödenir mi?

1475 sayılı mülga İş Kanunu’nun yürürlükte kalan 14 üncü maddesinin bir ve on dördüncü fıkrasına göre, “...iş akdinin işyerinde bir yıldan fazla kıdemi olan “işçinin ölümü sebebiyle son bulması” halinde, kıdem tazminatı işçinin “kanuni mirasçılarına” ödenir”. İş Kanunu’nun anılan hükmünde işçinin sadece ölümünden söz edilmiş ve ölüm nedenleri üzerinde durulmamıştır. Nitekim işçinin eceliyle ölmesi

Özel sağlık sigortası ve hayat sigortası prim ödemeleri kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır mı?

1475 sayılı eski İş Kanunu’nun yürürlükte kalan 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, “...işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince ...kıdem tazminatı ödenir”. Başka bir deyişle, kıdem tazminatına esas süre “işçinin işe başladığı tarihten itibaren” hesaplanır. Bu nedenle, iş sözleşmesinin tarihi başlangıç tarihi olarak dikkate alınamaz. Çünkü, iş sözleşmesinin kurulmuş olması, her

Çalışanın kan grubu paylaşılmadan önce onayı alınmak zorunda mıdır?

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanun işyerlerinde çalışanların, alt işveren çalışanlarının, iş başvurusu yapanların, stajyerlerin, ziyaretçilerin, tedarikçilerin, üçüncü kişilerin ve müşterilerin kişisel verilerinin korunmasını amaçlıyor. Bu kapsamda kamu-özel tüm işyeri işverenleri (veri sorumluları) istihdam ettikleri kişiler başta olmak üzere ticari ilişki içinde oldukları tüm kişilere ait verilerin

Hafta tatilinin 24 saatten az kullandırılması halinde, hafta tatili hiç kullandırılmamış mı sayılır?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.

İş sözleşmelerine hangi hallerde tek taraflı cezai şart konulabilir?

İş sözleşmelerine konulacak cezai şart konusu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 420’nci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1 inci fıkrasına göre, “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir”. Yargıtay’a göre, “İş sözleşmelerine işçi aleyhine konulan cezai şartlar geçersizdir, işçi lehine konulan cezai şartlar ise geçerli kabul edilmelidir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin aniden işi bırakması halinde, işveren hangi tazminatları talep edebilir?

4857 sayılı İş Kanunu’na tabi iş ilişkilerinde, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın bildirim sürelerine uymadan fesheden işçi, işverene bu sürelere (2-4-6-8 hafta) ilişkin ücret tutarında ihbar tazminatı ödemek zorundadır (İşK. m.17/1,3). Buna karşılık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na tabi belirli veya belirsiz süreli iş ilişkilerinde ve İş Kanunu’nun kapsamına giren belirli süreli

İŞÇİ, İHBAR TAZMİNATINI PEŞİN ÖDEYEREK İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESHEDEBİLİR Mİ?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 17/5 inci maddesine göre, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde “İşveren, fesih bildirim sürelerine uyarak işçinin iş sözleşmesini feshedebileceği gibi bildirim süresine ait ücreti peşin ödemek suretiyle de feshedebilir”. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda da İş Kanunu’na paralel olarak “İşveren, fesih bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle hizmet sözleşmesini feshedebilir” biçiminde

Load More Posts