İşe girerken işçiden alınan teminat senedi geçerli midir?

Uygulamada işçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığı görülmektedir[1]. İşverenler, iş ilişkisi devam ederken işçinin vereceği muhtemel zararları karşılamak amacıyla veya psikolojik üstünlük kurmak için açık senet (tutar yazılmayan) imzalatarak almaktadırlar. Özellikle işverene ait araç ve ekipmanları kullanan veya işyeri dışında satış yapan veya

Alt işveren işçisinin ölümlü iş kazasında asıl işverenin cezai sorumluluğu var mıdır?

4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin 7 nci fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya

İstifa dilekçesini onaylayıp işleme koyan işveren, işçiden ihbar tazminatı talep edebilir mi?

Yargıtay’a göre, “İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24 ve 25. madde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve Kanun'un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar

Kıdem tazminatının taksitler halinde ödeneceğini kabul eden işçi, sonradan faiz talep edebilir mi?

Yargıtay’a göre, “4857 sayılı İş Kanunu’nun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya

İşçinin otomatik geçiş kartına el konulması ya da güvenlik görevlilerince işyerine alınmaması işveren feshi sayılır mı?

Fesih, iş sözleşmesini derhal ya da belirli bir sürenin geçmesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıklaması olarak tanımlanmaktadır. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır. Fesih açıklamasında yazılı bildirim şartı, daha önce sadece 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 (Mülga 1475 sayılı

İşveren, işçiye yaptırım uygulamadan önce hangi hususları gözetmelidir?

İş ilişkisinde, işverenin düzenleme yapma, yönetim ve disiplin yetkileri bulunmaktadır. İşverenin geniş anlamdaki yönetim yetkisinin en uç noktası olan disiplin yetkisi, belirli koşullarda, kurallara uymayan işçilere disiplin yaptırımları uygulama yetkisi olarak ortaya çıkar. Disiplin uygulama yetkisinin kötüye kullanılma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle bu yetkinin sınırlandırılmasına dair hukukumuzda yeterli bir pozitif düzenlemenin varlığından söz edilemez. Bu

İşçinin, ara dinlenmesinde fiilen çalışmadığı ancak makinenin başında bekletildiği süre iş süresinden sayılır mı?

İş süresinin düzenlenmesine ilişkin hükümler, öncelikle iş gücünün korunması amacına hizmet etmektedir. Bu amacın gerçekleştirilmesi, sadece günlük çalışma süresinin sınırlandırılmasını değil, aynı zamanda işçilere çalışma süresi içinde işe ara verme imkanının da tanınmasını gerektirmektedir. Aksi taktirde çalışmaya bağlı gerilimin, dikkatsizlik ve kazalara yol açması ve zaman içinde sağlık sorunlarıyla karşılaşılması kaçınılmazdır. Nitekim 4857 sayılı

İşçi, yıllık ücretli izin kullanmakta iken, mazeret izni talep edebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli mazeret izni verilir. Ayrıca işçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması

İşyerinde Covid-19 vakasına rastlanması diğer işçilere haklı nedenle fesih hakkı verir mi?

4857 sayılı İş Kanunu m.24/1-(b) bendine göre, “İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa” işçi iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir. Burada bulaşıcı hastalığa tutulan işçi değil, işçinin yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren, işveren vekili ya da diğer işçilerdir.

İş kazalarında işverenin hangi hallerde tazminat sorumluluğu yoktur?

Özel hukukta sözleşme ilişkilerinde veya haksız fiillerde borçlunun ya da failin sorumluluğunu belirlerken fiille (ya da sebeple) sonuç arasında bulunması gereken uygun illiyet bağı kurulamaz ya da kesilir ise, borçlu ya da fail sonuçtan sorumlu tutulamaz (TUNCAY, Can, Kurumun İşverene Rücu-Olayda Kaçınılmazlık Durumu, MESS, Sicil Aralık 2006, Karar İnceleme, s. 187). Bu itibarla bir işverenin