Yargıtay’ın iş sözleşmesi feshinde hak düşürücü süreyle ilgili 10 ilke kararı?

Hak düşürücü süre, Kanun tarafından belirlenen süre içinde bir hakkın kullanılmaması durumunda, o hakkın tamamen ortadan kalkmasına yol açan süreyi ifade eder. İşçi ve işveren tarafından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde iş sözleşmesinin diğer tarafın sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılması süresi sınırsız değildir. Nitekim 4857 sayılı İş Kanunu’nun 26’ncı maddesinde, işverenin öğrendiği tarih

Sözleşmenin feshi işleme konulmamış ve işçi çalışmaya devam etmişse, fesih ne zaman gerçekleşmiş olur?

Fesih, iş sözleşmesini derhal ya da belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1]. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır. Fesih açıklamasında yazılı bildirim şartı, daha önce sadece İş Kanununun 25/2 (Mülga İş Kanunu m.17/II)

İşçinin işe devamsızlığını haklı kılan nedenler nelerdir ?

İşçinin işverenden izin almaksızın ve haklı bir nedeni ol­maksızın İş Kanunu’nda belirtilen süreler kadar işe devam etmemesi hali de­vamsızlık olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu‘nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa her­hangi bir tatil gününden

İşçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmama eyleminde hatırlatma kaç kez tekrarlanmalıdır?

4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II. Bendinin (h) alt bendine göre, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi işveren açısından fesih için haklı bir sebeptir. Bilindiği üzere; davacı işçi, iş görme edimini işverenin emir ve talimatlarına uygun olarak yerine getirmekle mükelleftir. Ne var ki, işverenin talimatları işçinin eğitimi, yeteneği, fiziksel

İşverence izin talebi karşılanmayan işçinin rapor alması fesih nedeni midir?

İşçi işveren ilişkilerinin temelini güven ilişkisi oluşturur. Güvenin temeli çökmüşse sağlıklı bir iş ilişkisinden bahsetmek de mümkün değildir. Bu kapsamda, işçi iş görme borcunu doğruluk ve bağlılık ilkesine uygun olarak sürdürmek, işveren de iyi niyet kuralları çerçevesinde işçinin hak ve menfaatlerini korumakla yükümlüdür. Elbette ki işyerinde işi yönetme hakkı işverene aittir. İşçi, işverenin yönetim hakkı

Avans talebi karşılanmayan işçi haklı fesih yapabilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, ücret en geç ayda bir ödenir (m.32/5). İş mevzuatımızda Basın İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi hariç, ücretin peşin ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle ücret, çalışılan ayı takip eden aybaşında muaccel hale gelmektedir. Fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin muacceliyet tarihleri normal aylık

Mağaza çalışanlarının bazı ürünleri satın almak için kendilerine ayırması ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı mıdır?

Hayatın olağan akışı içinde mağaza çalışanlarının da herkes gibi satışta olan ürünleri satın almasında bir usulsüzlük yoktur. Ancak, mağaza çalışanlarının ürünlerin indirime girmesini beklemek ve ürünün satılarak tükenmesini engellemek amacıyla satıştaki ürünleri mağaza içinde gizlemesi sadakat borcuna aykırılık oluşturur. Bu durum doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışı olarak nitelendirilir ve işverene haklı fesih imkânı verir.

İşyerinde Covid-19 vakasına rastlanması diğer işçilere haklı nedenle fesih hakkı verir mi?

4857 sayılı İş Kanunu m.24/1-(b) bendine göre, “İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa” işçi iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir. Burada bulaşıcı hastalığa tutulan işçi değil, işçinin yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren, işveren vekili ya da diğer işçilerdir.

Covid-19 belirtisi gösteren çalışma arkadaşını işverene bildirmeyen işçinin iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilebilir mi?

İşçiler, işverene karşı sadakat ve dürüst bir tutum içinde bulunmakla yükümlüdürler. Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.(TMK m.2/1). İşveren, işin görülmesi ve işçilerin işyerindeki davranışlarıyla ilgili genel düzenlemeler yapabilir ve onlara özel talimat verebilir. İşçiler, bunlara dürüstlük kurallarının gerektirdiği ölçüde uymak zorundadırlar. (TBK m.399). Çalışanların her şeyden önce işverene karşı